Psikolojide duygular ve geçmiş yaşam neden önemlidir?

Her birey dünyaya geldiği andan itibaren bir duygu alışverişinin içinde bulur kendini. Bebek doğar ve bir varlığın kucağına bırakılır. Onu besleyen, onu kokusu ile yahat hissettiren, teni ile konforlu hissttiren bir varlıktır bu varlık. Anne olan bu varlık ile bebek dünyaya karşı ilk duygusunu da hisseder, güven duygusu. Bir varlık var ve benim hayatta kalmam için gerekli şeyleri sağlıyor, o zaman ben bu dünyaya güvenebilirim. Kimi bebek bunu belki bir anne ile deneyimleyemez ama anne nesnesinin yerini alan başka bir varlık ile yine benzer bir deneyimi tadarsa aynı duyguyu o da hisseder. Bu ilk duygu ile başlayan süreç hayatı boyunca yaşadığı her deneyim ve ilişki ile daha yeni ve farklı duyguları hissetme süreci olarak hayatı boyunca devam eder. Ve duyguların amacı bizi hayatta tutmaktır. İyi ve kötü diye adlandırdığımız bu duygular hep amacına uygun hizmet eder. Örneğin “korku” duygusu, bu duyguyu herkes kötü bir duygu oılarak adlandırır, fakat biz bu duygu sayesinde tehlikeleri farkederiz, önlemler alırız. Yoldan karşıya geçerken, kaza yapmamamız için en gerekli duygumuz burdur, ya da tehlikeli olduğunu düşündüğümüz bir yerlerde bu duygu sayesinde vücudumuz gerekli hormonları salgılar. Örneğin karşımıza bir ayı çıkarsa bu duygu sayesinde kalbimiz kaslara kan pompalar ve vücudumuz adrenalin salgılar. Bu sayede bulunduğumuz alanı daha hızlı bir şekilde terkedebiliriz.

Peki duygularımız bu kadar gerekli ise bazı kişiler için neden çok daha hayatı zorlaştırıcı olabiliyorlar. Bu sorunun cevabı aslında aşırılıktır. Aşırı korku içinde olmak, aşırı stres, aşırı değersizlik hatta aşırı mutluluk ve daha bir çok duygunun aşırılığı hayatımızı zorlaştırabilir. Peki aşırılığa sebep olan şeyler nedir? bunun cevabı ise yaşantı ve deneyimlerimiz ile ilgilidir. İçinde bulunduğumuz çevre ile bulunduğumuz etkileşim, bizim duyguları ne oranda hissetmemiz gerektiğini bize öğretiyor. Bu sağlıklı olan bir aile ve çevre yaşantısında daha iyi iken daha sağlıksız yaşantılarda daha kötü olabiliyor.

Psikolojik destek aldığımızda duygularımız, duygularımızın aşırılığı ve bunların hangi yaşantısal deneyimlerle birlikte geliştiğini merak ediyoruz ve anlamaya çalışıyoruz. Bu anlama süreci sorunlarımzı çözmek konusunda bize yol gösterici oluyor. Bu süreçte zamanla daha doğru deneyimler ve yaşantıları hayatımıza dahil etmek de normal sağlıklı bir sistemi oluşturmada önemlidir.

Yani sonuç olarak duygular esnek bir yapıya sahiptir, değişebilir ve gelişebilir. İyi bir uzman ile hayat kalitesinizin artmasını sağlamanız mümkündür. Bu uzman kişi sizi ve anılarınızı sizinle birlikte merak eder ve kendinizdeki değişimi kolaylaştırır.